Bu haftaki test konuğumuz Kia’nın en küçük temsilcisi Picanto. Özellikle şehiriçi kullanımı ve büyümüş de küçülmüş tasarımıyla kadınlar için otomatik vitesiyle cazip bir seçenek olan otomobili bir de şehrin dışında inceledik.
Tasarım
Test aracımız olan 5 kapılı ve 3595 mm uzunluğundaki otomobil küçük hacmiyle (1595mm genişlik, 1480mm yükseklik) pek sportif diyemesek de ön ızgara, sis farları, kapı kolları gibi parçalarda kromaj görünümün yerinde kullanımıyla şık bir tasarıma sahip olmuş. Özellikle 14 inç çapındaki alaşım jantların taşıdığı tekerleklerin küçük olması tasarımın şirinliğine katkı sağlarken burnun yüksek ve sert şekli de büyük ve eğimli şık farlarla yumuşatılmaya çalışılmış.
Karakterli bir tasarımı olan araçta bel çizgisi ön tekerleklerden başlayarak yükseliyor ve stopların kırılma köşesine değip bagaj camının alt hizasında bitiyor. Ön tarafta ızgara ve büyük farlar epey yüksek, özellikle farlar neredeyse ön cama kadar uzanıyor. Tampondaki hava girişi de yanındaki sis farlarıyla birlikte gayet büyük tutulmuş. Picanto’nun ön kısmındaki bu unsurlar burnunun küt olmasına sebep olmuş ve aracın neredeyse abisi Rio’nun kısaltılmışı olduğu izlenimini uyandırıyor. Kia model ailesine bağlı kalmak adına tasarım konusunda çok değişiklik yapmamış gibi.
İç Mekan
Aracın iç mekanı kapı panelleriyle başlayan metalik görünümün kapı kollarıyla devam etmesi ve orta konsoldan direksiyona uzanmasıyla karakteristik bir görünüm kazanıyor. Araçta metal hariç, parlak kaplama panel veya renkli orta konsol gibi seçenekler bulunmuyor. Kullanılan plastiğin kalitesi ise en azından üst kısımlarda daha iyi olabilirdi, zira hemen her yerde sert plastik kullanılmış. Bununla birlikte kapılardaki ve konsoldaki paneller metal görünümlü plastikken kapı kolları ve direksiyonun alt kısmındaki parça ise metal ve sağlam bir his veriyor. Kia burda en azından sürekli dokunulan parçaları metal olarak düşünerek akıllı bir iş yapmış diyebiliriz. Kapı kollarında 4 cam için de elektrik kontrolü (sürücü camı tam otomatik), merkezi kilit ve ayna ayar kontrolleri mevcut.
-
Otomobilde özellikle direksiyon tasarımını beğendiğimi söylemeliyim, deri kaplamalı ve metal parçalı direksiyon bana ilk başta bu tasarımı nereden anımsadığımı sordururken sonrasında bu benzerliğin kaynağını hatırladım.
-
Şehiriçinde epey yumuşak olan elektrik destekli direksiyon yüksek hızlarda sertleşmeye başlıyor ancak yine de biraz daha sert olabilirdi. Yoldaki hissiyatı da yeterli olmayan direksiyonda öncelik yumuşaklık ve kullanım kolaylığına verilmiş. Picanto’nun gerek sınıfı gerekse de azami hızını düşünecek olursak bunları tercihi etkileyecek sebepler olarak görmeye gerek yok. Direksiyonda teyp için kanal değiştirme, ayarlama ve ses kontrolü düğmeleri bulunuyor. Gösterge panelinde gösterilen yol bilgisayarı içinse Kia ilginç bir seçim yaparak kontrol düğmesini de gösterge paneline yerleştirmiş. Standart donanımlardan biri olan yol bilgisayarında anlık yakıt ortalaması, genel ortalama, son benzin alımından sonraki ortalama, kalan menzil gibi değerleri görürken bu görünümler arasında değişiklik yapmak için elinizi direksiyon boşluğundan sokarak bu düğmeye basmanız gerekiyor. ECO mod geçişi içinse aynı düğmeyi basılı tutuyorsunuz. Bu, özellikle sürüş esnasında tehlike yaratabilecek bir tercih; Kia neden bu düğmeyi böyle erişilmesi zor bir noktaya koymak yerine direksiyonun üzerine veya orta konsola yerleştirmemiş açıkçası anlayamadık.
Orta konsol derli toplu ve sade bir tasarıma sahip. Üst kısımda CD çalarlı teybin kontrolleri bulunuyor. Düğmelerin kullanımı anlaşılır, çevirmeli düğmeler iyi bir his sunarken aynı şeyi çıkıntısı az olan basmalı tuşlar için söyleyemiyoruz. Orta konsolun alt kısmında aux, usb girişleri, çakmak ve bunların önünde de iki adet bardaklık bulunuyor. Aracın ufak sorunlarından birisi bu; elinizdeki cep telefonu vb küçük eşyaları koymak için bardaklığın arkasındaki boşluk (bardak varken ulaşması zor) ve el freninin arkasındaki alan hariç pek bir yer bulamıyorsunuz. Aracın hitap ettiği en önemli kitle belki de kadınlarken en azından ön konsolda üstte veya altta pratik bir göz düşünülmeliydi.
-
-
2385 mm dingil açıklığına sahip Picanto’da şöför koltuğunu boyuma (1,81m) göre ayarlayıp rahat ettikten sonra ayarlara hiç dokunmadan şöförün arkasındaki koltuğa geçiyorum. Bu arada sırtlık ayarı koltuğun sağ yan tarafında arkaya doğru konumlandırılmış, direksiyonun yükseklik ayarı var ancak derinlik ayarı mevcut değil. Açıkçası bu kadar küçük görünen bir otomobilde biraz daha sıkışmayı beklerken özellikle çok dik otururken başım tavana değiyor, ancak bu pek rahat bir pozisyon değil ve biraz daha rahat oturduğum takdirde dizlerim ön koltuğun sırtına sadece temas ediyor ve kafam tavana değmekten kurtuluyor. Araç benim boyumdaki kişiler için rahat ve eğer yolcular arasında boyu daha kısa olan kişiler varsa önlü arkalı bir ayarlamayla hiç sorun yaşanmadan uzun seyahatlere çıkılabilir. Seyahat demişken araç boyutlarına rağmen iç mekanın rahat olmasını bagaj hacmiyle ödemiş; bagaj 200 litre ancak bu hacim standart donanımda gelen katlanır koltuklar sayesinde 870 litreye kadar çıkabiliyor.
-
Motor & Şanzıman
Picanto’da ülkemize ihraç edilen tek motor seçeneği 4 silindirli ve 1,25 litre hacmindeki 85 beygir ve 121Nm’lik atmosferik benzinli motor. Takometrede 6500d/d ve sonrası kırmızı işaretlenen bu motor devirlenmek konusunda sıkıntı çıkarmamakla birlikte 875kg’lık otomatik vitesli test aracımızı 13 küsur saniyede 100km/sa hıza çıkarıyor. Bu değer aracın kullanım amacı ve hitap ettiği kesime bakarak normal diyebiliriz. Maksimum hız verisi 163km/sa olan Picanto’nun performansı kesinlikle şehir içinde sıkıntı yaratacak bir unsur değil. Özellikle gaz pedalına dokunduğunuz gibi motorun etkilendiğini sesten anlayabiliyorsunuz, bu anlamda gaz pedalının tepkileri güzel. Ancak yokuş yukarı sollama yapılacaksa gaza basarken cömert olmakta yarar var.
Özellikle yağmurlu havada ve dar yollarda test ettiğimiz aracın motoru şanzımanla uyum konusunda sıkıntı yaşıyor ve bunun sorumlusu motor gibi görünmüyor. Picanto’nun 4 ileri vitesli ve viskoz kavramalı klasik otomatik şanzımanı şehir içinde kolaylık sağlayacak bir şanzıman ve araç yokuşlu yollarda dahi geri kaçmıyor, bu gayet konforlu. Ancak iç yalıtımın mükemmel olmadığı otomobilde sürekli değişen tonlarda motor sesi duyuyorsunuz. Şanzımanın geçişlerini sarsıntı olarak pek hissetmeseniz de bu değişen ses tonu motor kulağı olan kişiler için rahatsız edici ve insana aracın özellikle düşük hızlarda neden bu kadar sık vites değiştirdiğini sorduruyor. Yaptığımız sürüşlerde Picanto’nun özellikle 1. vitesi gaza basma durumunda 1 saniyede bitirip ikiye geçtiğini gördük. Bu sınıfta bir otomobilde çift kavramalı yarı otomatik bir şanzıman kullanılmaması üretici açısından gerek maliyet, gerekse de ağırlık yönünden mantıklı bir tercih olmakla birlikte daha iyi bir şanzıman kullanılabilirdi.
Aracın frenleri önde disk ve arkada kampanadan oluşuyor, ani frenlemelerde tepkileri güzel, pedal mesafesi ve tepkisi gayet iyi. Bununla birlikte önde McPherson arkada ise torsiyon çubuğu olarak düşünülen süspansiyonlar darbe emiş konusunda çok başarılı değil ancak rahatsız edici bir durum bulunmuyor. Araç yol tutuş konusunda da sınıfına göre vasat diyebileceğimiz seviyede, ancak yine tedirgin edici bir otomobil değil. En nihayetinde Picanto’yu spor bir otomobil olarak değerlendiremeyiz.
Görece performanslı bir sürüş yapmakla birlikte şehir içinde 7,2 şehir dışında 4,7 litre olarak belirtilmiş yakıt tüketimi verilerine yaklaşabildiğimizi söylersek yanılmış olmayız. Testimiz sonucunda gördüğümüz değer tam olarak 100 km’de 7 litre idi. Ancak zaman zaman anlık tüketimin 20 küsur litreleri gösterdiğini düşünecek olursak 5 litrenin altına inmek için epey ideal bir sürüş gerektiğini söyleyebiliriz. Zira bazen düşük hızlarda bile 2500-3000d/d’larda seyrettiğini gördüğümüz araç 4 ileri vitesli bir şanzımana sahip olduğu için düşük devirlerde kalmayı pek sevmiyor. 35 litrelik bir depoya sahip Picanto test sürüşümüz gibi bir sürüşle 500 km’yi çıkarır nitelikte.
Fiyat & Donanım
Araçta üstte saydığımız alaşım jantlar, krom kapı kolları, spoiler, eletrikli yan aynalar, krom ön panjur ve sis farları gibi donanımların hepsi standartta sunuluyor. Bunun yanında ABS; immobilizer, uzaktan kumandalı ve kaza anında otomatik açılan merkezi kilit ve sürücü ve yolcu için, ön, yan ve perde havayastıkları da standart donanımda. Haziran 2014’ten sonra üretilmiş Picanto’larda artk kanun gereği ESP de standart olarak sunuluyor.
Manuel klima, elektrikli ayna ayarları, yatar arka koltuklar, yükseklik ayarlı sürücü koltuğu, ayarlı koltuk kafalıkları, yol bilgisayarı, yükseklik ayarlı ve deri kaplamalı direksiyon, deri kaplamalı vites topuzu, elektrikli camlar, usb girişi gibi donanımlar da standartta sunulurken, otomatik katlanır aynalar ve bluetooth bağlantısı gibi seçenekler opsiyon listesinde de mevcut değil. Anladığımız kadarıyla Kia aracı tek motor, tek gövde seçeneği ve tek donanım seçeneğiyle getirirken bize seçim yapmak için dış renk ve şanzıman kalıyor.
Test ettiğimiz otomatik vitesli versiyon şu an kampanya indirimiyle 39.900TL’den sunulurken manuel versiyonun kampanyalı fiyatı 36.300TL.
Sonuç
Bir aracın kimliğini biraz da kendisi hakkında söyleyebildikleriniz belirler. Picanto’nun sürüş keyfi, gürleyen motoru, virajlarda nasıl süzüldüğüyle ilgili çok yorum yazamasak da iç mekanı, konforu, tasarım detayları gibi konularda konuşmamız ve sürüşte de rahatlık üzerine yoğunlaşmamız fotoğraflarına bakmamış kişilere bile küçük sınıf bir şehiriçi otomobilinden bahsettiğimizi anlatabilir nitelikte.
Picanto küçük boyutları, karakterli tasarımı, düzgün iç mekanı ve otomatik vitesiyle şehir içi için ideal bir otomobilken, sunduğu rahatlıkla şehirlerarası yollarda da sorun çıkarmayacağının işaretini veriyor. Bu, küçük sınıftaki otomobiller için önemli bir artı ve Picanto’yu bazı rakiplerinin önüne geçirebilecek bir özellik. Bu otomobil göründüğünden çok fazlası değil, ancak küçük bir otomobil olduğu için tercih edip sonradan farklı sürüşler yapmak isteyenleri de kesinlikle pişman etmeyecek nitelikte. Keyifli sürüşler…