Otomobil severler tarafından merakla beklenen İstanbul Auto Show 2,5 senelik bir aranın ardından kapılarını ziyaretçilerine açıyor. Fuarı gidecek veya gidemeyecek olanlar, merak edenler, gitmeden önce fikir sahibi olmak isteyenler için gezdik ve yerinde inceledik. En son 2012 yılında yapılan son Auto Show’da olduğu gibi TÜYAP’ta yapılan fuar 14 salona yayılmış ve bir hayli büyük. Gezmenin epey zaman aldığı ve çeşitli aktivitelerin de yer aldığı fuar alanında simülatörler, sanal gerçeklik gözlükleri, kimimizin gençliğinden kimimizinse küçüklüğünden hatırladığı Kara Şimşek (KİTT) ile fotoğraf çekilme şansı gibi çeşitli aktiviteler 22-31 Mayıs tarihleri arasında ziyaretçileri bekliyor. Halka açılışı yarın yapılacak olan fuar için bilet fiyatları makul tutulmuş, haftaiçi çocuk ve kadınlar ücretsiz olurken bilet fiyatları 10tl, haftasonu ise 12 yaşa kadar çocuklar ücretsiz, öğrenciler 5tl, kadınlar 10tl ve tam bilet fiyatı ise 20tl’de tutulmuş. Bu fiyat politikasıyla kadınlara pozitif ayrımcılık gözden kaçmazken geçtiğimiz 3 seneye göre zam yapılmamış fiyatlar ise fuar düzenleyicilerinin ziyaretçilerle buluşmayı ne kadar istediğinin işareti gibi.
Önce Kötü Haberler
Bu fuar otomobilleri seven, onlara hayranlık duyan kişiler için adeta lunaparka gitmiş çocuk etkisi yaratıyor. Çoğumuzun her gün göremediği lüks ve spor otomobiller incelememiz için hazırda bekler ve bize güzel bir göz ziyafeti sunarken bununla birlikte gerek küresel gerekse yerel anlamda lansmanı yapılan otomobilleri gözden kaçırmamaya çalıştık. Bu sebeple günlük hayatta sık sık rastladığımız otomobiller dikkatten kaçmış olabilir, önceliği üstte bahsettiğimiz daha “nadir” otomobillere bırakmış olabilir; belirtelim. Bu minvalde, içindeki “sakızdan çıkan araba resmiyle heyecanlanan çocuk” ruhunu kaybetmeyen kişiler için öncelikle söylüyoruz: Fuarda Bugatti, McLaren, diğer bir takım yerel İngilizler; Pagani, ülkemizden ayrılmış olan Chevrolet, yerel coaching’ler, dünyaca ünlü modifiye firmaları mevcut değil. Bunların çoğuna şaşırmayabiliriz ancak önceki fuarda kendine yer bulmuş Bugatti belki de finali “La Finale” ile yapabilirdi. Bununla birlikte fuarda kendini gösteren markalardan yine ateşli İtalyanımız Ferrari; 458, 488GTB, LaFerrari gibi modellerini Türkiye’de satılacak olmalarına rağmen getirmeyi tercih etmeyerek meraklı gözlerimizi üzdü. Paralelde Porsche de en üst yol versiyonu olan 918‘i getirmemeyi tercih etmiş. LeMans arabasıyla gözlerimizi mest eden Audi de yeni R8‘i İstanbul’da sergilemeyi uygun görmemiş.
Pozitife Odaklan
Fuara girdikten sonraki ilk hissiyatınız bu oluyor. Hele benim gibi açılıp kapanan kapı sesleri aklınıza önceki fuarları getirir, geniş alanın uğultusunda burnunuza sıfır otomobillerdeki deri kokusu çalınırsa kimse değmesin keyfinize. Asansör ertesi soluğu Porsche’lerin olduğu salonda almak oldukça keyifliydi. Marka 919 Hybrid’in de yer aldığı salonda Carrera 4 GTS, görmekten hiç bir zaman bıkmayacağım Turbo S ve SUV’leriyle meraklılarını mutlu etti.
Okumaya devam edin